Akil Muhtar Özden (1949) Osmanlı’nın son dönemlerde yetişmiş en büyük tıp bilginlerinden biri kabul edilen Akil Muhtar Özden, 1877 yılında İstanbul’da doğmuştur. İlk tahsilini burada yaptıktan sonra 1902 yılında Cenevre Üniversitesi’nden mezun olmuş, 1909 yılında İstanbul tıp fakültesi nde profesörlüğe yükselerek 40 yıl kadar bu fakültede talebe yetiştirmiştir. Kızılay’ın (Hilal-i Ahmer) ikinci defa kuruluşunda da büyük katkıları olan Akil Muhtar Bey’in, talebeleriyle olan ilişkileri, ülkemizin kültür ve sanat hayatına olan yakın desteği ve mesleğindeki önemli buluşları (mesela anestezik maddelerin etkilerini ortaya çıkaran bir yöntemle morfin ve türevlerini anestezik özelliklerini ve etkilerini belirlemeyi başarması) onun şöhretini arttırmış, bazı eserleri yurtdışında da ses getirdiğinden 1938 yılında paris tıp akademisi ne üye seçilmiştir. Talebeleri arasında bulunan ord. Prof Süheyl Ünver, hocasının bazı aforizmalarını bir kitap halinde neşretmiş olup bu sözler Akil Muhtar Bey’in ilmi kişiliğini ve zengin kültür birikimini ortaya koymaktadır. 1949 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Akil Muhtar’ın Aforizmaları’ndan; “Aradığınızı bilemiyorsanız, bulamazsınız.” “Hayatta muafakiyetin mühim sırrı nezaketten ayrılmamaktır.” “Dünyada en fena şey, bir işi yapmış gibi görünmektir.” “Dinsiz bir insanın doğru hareket edeceğine kani değilim.” “İnsan ciddi konuşurken bağırmaz.” “İyi bir hekim ancak pek iyi bir insandan olabilir.” “Gösterişin kıymeti yoktur. Bu horozlara yakışır.Zira peşlerinde fazla tavuk koştururlar.” “Tenbellik saadetin düşmanıdır.” “Hakiki bir dost en büyük bir servettir.” “Resim yapmanın tababet için ne kadar mühim olduğunu bilseniz hepiniz ressam olursunuz. Resim yapmasını bilmeyen doktor olamaz. Bu bir kanundur.” “Gösterişten vebadan kaçar gibi kaçmak lazımdır.Bu, hem fertleri, hem de milletleri öldüren müthiş bir hastalıktır.” “Başkalarını küçük görmek cehaletten ileri gelir