Akıl hastalarının ahiretteki durumu

Konusu 'Dini bilgiler' forumundadır ve saadet tarafından 3 Ekim 2016 başlatılmıştır.

  1. saadet

    saadet Moderatör Admin

    Akıl hastalarının ahiretteki durumu

    Arasat, mahşer gününde toplanılan yer; yani kıyamet gününde dirilişten hemen sonra toplanılan haşir ve neşir meydanıdır.

    Tüm insanlar ve tüm cinler Arasat Meydanında Allah'ın emriyle ve izniyle toplanacaklar. Akıllısıyla, delisiyle, kafiriyle, Müslümanıyla, zalimiyle, mazlumuyla.

    Büyük Muhasebenin yapılacağı, Mahkeme-i Kübra'nın kurulacağı, haşir ve neşir için hazırlanan büyük meydan. Dünyadan, zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalarak göçüp gidiyor çoğu zaman.

    Zalimin zillet içinde, mazlumun da izzet içinde haşredilip neşredileceği, muhakeme göreceği, hesap sorulacağı ve adalet-i mutlakanın tahakkuk edeceği bir gün gelecek, bir meydan Allah'ın emriyle ve iradesiyle açılacak.1

    A'raf ise, lugatte yüksekliklerin zirvesi, tepelerin, burçların ve surların yüksek kısımları demektir. Konumuzla ilgili olarak A'raf, Cennet ile Cehennem arasında bulunan yüksek kısımların, burçların, tepelerin ve surların yüksek yerleridir. Bu mana ile “A'raf”, Kur'an'da A'raf Suresinde geçen bir tabirdir.

    Bu surede “a'raf” hakkında bilgi verildiğinden sureye de ad olmuştur.

    Cenab-ı Hak şöyle buyurur: “İki taraf (Cennet ile Cehennem) arasında bir perde vardır; (burada) A'raf üzerinde her iki tarafı da simalarından tanıyan adamlar vardır. Cennetliklere: “Size selam olsun!” derler. Bunlar henüz Cennet'e girmeyen ve fakat orayı uman kimselerdir. Gözleri Cehennemlikler üzerine çevrilince de: “Rabbimiz! Bizi zalimlerle beraber bulundurma!” derler. A'raf ehli, simalarından tanıdıkları (Cehennem'deki) bir takım adamlara derler ki: “Ne çokluğunuz ve ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size hiçbir fayda sağlamadı. Allah'ın kendilerine hiçbir fayda erdirmeyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?” (Sonra Cennet ehline dönerek): “Girin Cennet'e! Artık size ne korku, ne de hüzün yoktur!” (derler.)”2

    A'raf ehli kimlerdir? A'raf'ta hangi vasıftaki insanlar bulunacaklardır? Ve A'raf'ta ne kadar kalınacaktır?

    İyi ameli olanlar Cennet'e, kötü ameli olanlar da Cehennem'e girmiş olduklarına göre, A'raf ehlinin kimler olduklarını tahmin etmek sanırım daha kolaydır; A'raf ehli, ortada olanlardır.

    Amel bakımından ortada nasıl olunur?

    Hiçbir peygamberin tebliğini duymamış olarak ölenler bu gruba girebileceği gibi; küçük iken ölen müşrik ve kafir çocuklarının da bu grupta oldukları söylenmiştir. İyi ve kötü amelleri eşit olan mü'minler de a'raf ehlindendir.

    Dünyada hiç teklifle muhatap olmamış sırf mecnun ve delilerin de A'raf ehlinden olduğu görüşleri mevcuttur. Yani kalbinde Allah'a iman ve marifet bulunmayan, ama inkar da etmemiş olanlar; ibadeti olmadığı gibi, isyanı da bulunmayanlar; sevapları da, günahları da olmayan veya eşit olanların A'raf ehlinden oldukları tahmin edilmektedir.

    Yine de “A'raf” tabirini müteşabih kabul etmek ve doğrusunu ve hakikatını Allah'ın ilmine ve takdirine bırakmak daha doğru olacaktır. çünkü A'raf ehlinin kimler olacağı hususunda net bir nass bulunmamaktadır. Yukarıda zikrettiğimiz ayetlerde de A'raf ehlinin kimler olacağı açıklanmamıştır. Sadece A'raf'ın mevcudiyeti kesindir ve Cennet'le Cehennem arasında bir mevki olduğu da şüphe götürmez.

    Ancak A'raf ehlinin, böyle amel bakımından ortada bulunanlardan müteşekkil olduğunu kabul eden alimler de, burada Araf ehlinin fazla kalmayacağını söylerler. İmam-ı Gazali'ye göre A'raf ehli, ehl-i necattır; Cehennem azabından kurtulmuşlardır; bu kimseler bir müddet burada tutulacaklar, nihayet Cenab-ı Hak inşaallah onları da Cennet'ine alacaktır. çünkü kıyamet gününde Cennet ile Cehennem'den başka bir makam yoktur.3

    Ayet ve hadislerde, ehl-i Cehennemin bir kısmının da günahları kadar yandıktan sonra Cehennem'den çıkarılacağı ve Cennet'e girecekleri müjdelenmiştir.

    Mesela Buhari ve Müslim'in zikrettiği bir İbn-i Mes'ud (ra) hadisinde Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) Cehennemden çıkıp da Cennet'e gireceklerin en sonuncusunun ahvalini beyan eder. Bu adam emekleyerek Cehennem'den çıkar. Aziz ve Celil olan Allah, bu kimseye: “Git Cennet'e gir!” buyurur. Adam Cennet'e varır, ama Cennet'i dolu olarak görür. Bunun üzerine: “Ya Rabbi! Cennet'i dolu olarak gördüm!” der. Cenab-ı Hak: “Cennet'e gir! Sana dünyanın on mislisi kadar Cennet vardır!” der. O kul şaşırır, hayretinden: “Ya Rabbi! Sen alemlerin Melik'i olduğun halde bana gülüyor musun? Benimle alay mı ediyorsun?” der.”

    İbn-i Mes'ud der ki: “And olsun ki ben Allah Resulünün (asm) bunu anlattıktan sonra azı dişleri görününceye kadar güldüğünü gördüm. Şöyle diyordu: ‘İşte bu, Cennet ehlinin makamca en düşük olanıdır!'”4

    Cehennemden en son çıkan birisine, dünyanın on katı büyüklüğünde bir Cennet verileceği müjdelendiğine göre; hiç Cehennem'e girmemiş ve Allah'ın gazabına uğramamış A'raf ehli daha evla olarak, inşaallah ehl-i Cennettirler.

    Dolayısıyla deliler de nihayet, Allah'ın lütfuyla ve izniyle Cennet'e girerler.

    Dipnot:
    1- Sözler, 54;
    2- A'raf Suresi, 7/46-49;
    3- İhya, 4/57; 4- R.Salihin, 188
    4- Müslim, İman 310