Ahmed Bin Harb

Konusu 'Eğitim Konuları' forumundadır ve Adile tarafından 20 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Ahmed Bin Harb Kimdir?

    Ahmed Bin Harb evliyânın büyüklerinden. Çok ibâdet etmekte, harâm ve şübhelilerden sakınmakta zammının önde gelenlerinden olan Ahmed bin Halil bin Harb en-Nişâbûrî'nin (r.a.) künyesi, Ebû Abdullah'dır.
    Fazîletleri ve büyüklüğü herkes tarafından bilinir ve kabul edilirdi. Yahyâ bin Muâz-ı Râzî (r.a.) vefât ettiğinde, başının, Ahmed bin Harb'in (r.a.) ayaklarının ucuna gelecek şekilde defn edilmesini vasıyyet etmiştir.
    Ahmed bin Harb, Süfyân bin Uyeyne ve başka zâtların sohbetlerinde bulunup ilim öğrendi, kendisinden dRisBâm-ı Nesâî rivâyette bulundu. 234 (m. 848) târihinde vefât etti. "Kitâb-üz Zühd, Kitâh-üd Duâ, Kitâb-ül-Kesb, Kitâb-ül-Hikmeti ve Menâsik" isimli eserleri vardır.

    Büyüklüğü herkes tarafından bilinir ve kabul edilirdi. Büyük âlim Yahyâ bin Muâz-ı Râzî vefât ettiğindebaşının Ahmed bin Harb`in ayaklarının ucuna gelecek şekildedefnedilmesini vasiyet etti.

    Ahmed bin Harb, Süfyân bin Uyeyne, Yahyâbin Muâz ve başka gönül sultanı ehil zâtların sohbetlerinde bulunarakilim öğrenip olgunlaştı. Verâ, haram ve şüphelilerden kaçmakta benzeriyoktu.

    Birgün anası bir tavuk pişirip getirdi.
    * Ye oğul, bu tavuğu ben kendi evimde besledim, helaldir, ye dedi. Ahmed:
    * Bu tavuğu birgün damın üzerindeyken yedi. O komşu cers erenlerindendi. Benim boğazımdan geçmez diye cevap verdi.

    Ahmed'in bir namazgahı vardı. Daima namazı onun için kılardı. Birgün namaz kılarken gönlünden geçti ki: "yağmur durursa eve gideyim". Hafiften bir avaz geldi kim:
    * Gönlünü evde koydun. Sen burada gönülsüz neylersin?
    Ahmed secdeye vardı, istiğfar etti.
    Birgün Nişabur uluları Ahmed'in yanına sohbet etmeye geldiler. Ahmed'in bir oğlu vardı. Sarhoş olarak yüksek sesle geldi ve kapıdan geçti. Atasından ve bu ululardan utanmadı. Bu uluların renkleri mutagayyir oldu. Ahmed: * Niçin melul oldunuz dedi.
    * Oğlun için... Ahmed dedi:
    * O mazurdur, ondan ötürüdür ki bir gece komşudan yiyecek geldi yedik. Anasıyla sohbet ettik. O gece bu oğlan ana rahmine düştü. Sonra beni öyle uyku tuttu ki vazifem veft oldu. Sabah olunca sorduk. Bu aş döğüş aşı imiş, bize ondan vermişlermiş.

    Ahmed*i Harb'in Behram adında bir komşusu vardı. Bezirgandı. Ortağı malı alıp giderken, yolda haramiler hepsini almıştı. Behram işitince malul oldu. Hazreti Ahmed işitti. Yarenlerine:
    * Varalım komşunun halini soralım, öğütleyelim... Yanına vardılar:
    * Ya komşu! Malın alınmış, gussa yeme, Allah yine verir. Kafir dedi ki:
    * Malım alındı. İlla ki üç şükrüm var: Evvel kafir isem ne var? Dinim bir nicedir. İkincisi kalan malım bana yeter. Üçüncüsü mal benim, başkasından borç almamıştım. Şeyhe bu söz hoş geldi. Yarenlerine:
    Bu sözü yazın hikmettendir, bunlardan müslümanlık kokusu geliyor. Kafir evde büyük bir ateş yakmış, secde edip tapardı. Şeyh sordu:
    * Bu ateşe niçin taparsın?
    * Çünkü yarın beni yandırmasın, bana vefası olsun Allah'a çabuk götürsün. Şeyh dedi ki:
    * Komşu evvelce güzel sözler söylemiştinn. Fakat şimdi yanıldın dedi. Od'un (ateşin) vefası yoktur. Sen ondan olamazsın. O zayıf bir nesnedir bir damla sudan söner. Böyle zayıf bir nesne seni nasıl kavi eder. Ve sana ne faydası dokunur. Gel ikimiz ateşe ellerimizi sokalım dedi. Kafir:
    * Evvela sen sok dedi. Şeyh elini soktu,, ateş yakmadı. Kafir onu gördü fakat elini sokmadı, zira yakacağını biliyordu. Dedi ki:
    * Ey müslümanlar ulusu; sana üç şey soraayım, cevap verirsen iman getiririm. Şeyh:
    * Sor!
    * Hak teala bu halkı niçin yarattı ve rıızkını da verdi sonra bunları niçin öldürür ve neden diriltir? Şeyh:
    * Onun için yarattı ki: Anın birliğini ve Kudretini, ve rızkını vererek Rezzaklığını, öldürerek kahharlığını, tek dirirlterek anın Bakiliğini bilsinler dedi. Behram*Mecusi bunları işitti. Parmağını kaldırıp iman eyledi. Şeyh nara vurdu, düştü, bayıldı. Sonra aklı başına gelince sordular:
    * Ey şeyh! ne oldu?
    * Bana bir hitab geldi. Behramı, yetmiş yıllık kafir ve ateşe taparken bu dem müslüman oldu. Sen 70 yıllık müslümansın akibetinin ne olacağını bilir misin?.. denildi.