Soru Ahlakın tarifi ve gayesi nedir?

Konusu 'İslami sözlük' forumundadır ve saadet tarafından 3 Ekim 2016 başlatılmıştır.

  1. saadet

    saadet Moderatör Admin

    Ahlak'ın Tarifi ve Amacı:

    Ahlak Arapçası "Hulk" kelimesinin çoğulu olup "huy ve karakter" gibi manalara gelir. Çoğul olarak "ahlak" "huylar" demektir. Akademiler bir ilim dalı olan ahlak'ın çeşitli tariflerini yapmışlardır. Birkaç tarifi burada listeleyelim : "Ahlak, her iyi karakteri benimsemek ve her kötü huydan sıyrılmaktır." "Ahlak, iyilik yapmak ve kötülüklerden sakınmak için uyulması gereken kuralları öğreten bir ilimdir." "Ahlak, insandaki manevi değerler ve davranışlar topluluğudur."

    İnsan maddi ve manevi olmak üzere iki ayrı yapının birleşiminden meydana gelmektedir. Maddi yapımız vücut olarak ortaya çıkarken manevi yapımız ruh olarak belirir. Ruhun eseri karekterimizdir. İyi olan huylara" ahlak-ı hasene: güzel huylar", kötü huylara da "ahlak-ı seyyie: çirkin huylar" denir. İnsan için gerekli olan ruhunu iyi karekterlerle donatıp kötü huylardan sakınmaktır. İnsanın karekteri ahlakın konusunu oluşturduğuna göre mutluluğu da gayesini meydana getirmektedir. Ahlak insana iyi karekterle donatmanın ve kötü huylardan sakınmanın yollarını gösterir; doğru inancı, doğru düşünmeyi ve faydalı davranışlarda bulunmayı öğretir. İslam'dan Önce Araplar'daki Ahlaki Yaşayışı islam'dan önce, Araplar koyu bir cahillik içindeydiler. Kalplerinden iman nuru silinmiş, iyiyi, doğruyu, güzeli görmez olmuşlar; zararlıyı faydalıdan ayırt edemiyecek duruma gelmişlerdi. Allah (c.c) unutup putlara tapmaya başlamışlardı. Tevhid abidesi olarak yapılmış olan Kabe'yi yüzlerce putlarla doldurmuşlardı. Evlerinde de ağaçlardan yaptıkları putlara tapmaktaydılar; bir yere giderken veya dönerken mutlaka putlarını ziyaret ederlerdi. Bağa, bahçeye gittiklerinde peynir, helva gibi yiyecek maddelerinden put yaparlar, önce taparlar acıktıklarında ise yerlerdi. Böylesine komik işler yaparlardı. Kız çocuklarını diri diri toprağa gömerlerdi, ticaret kervanlarına saldırırlar, hırsızlıklarıyle gurur duyarlardı. Kadınlara önem verilmezdi. Bunlar alınıp satılan eşyadan farksız sayılırdı. Namusun hiç önemi kalmamıştı, fuhuş her tarafı kaplamıştı. Hak, haklının değil, kuvvetlinin sayılırdı. Bu yüzden güçsüz olanlar daima ezilirdi. Bozgunculuk yeri göğü sarmıştı.
    * İslam'ın Getirdiği Ahlak Anlayışı:
    İslam önce imanı emreder, sonra ibadeti.. İman eden ve ibadet eden müminin de ahlaklı olmasını ister. Sadece iman, hatta sadece imanla ibadet yetmez. İnsan aynı zamanda güzel ahlak sahibi olması gerekir . Çünkü islam'a göre imanla ahlak arasında sıkı bir durumu vardır.Güzel ahlaklı insanların imanları da kuvvetlidir. Kur'an-ı Kerim'in çok fazla ayetlerinde güzel ahlak tavsiye edilirken, müslümanların kötü ahlaktan da kaçınmaları bildirilir. Kur'an'da Lokman (a.s)'ın oğluna yaptığı tavsiyeler şöyle bidirilir: "Oğulcağızım! Hakikat (yaptığın iyilik ve kötülük) bir hardal tanesi kadar olsa dahi, bir kaya içinde, ya göklerde yahut yerin içinde gizlenmiş olsa bile Allah onu getirir (meydana çıkarır ve hesabını görür). Oğulcağızım! Namazını dosdoğru kıl! İyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış! insanlardan (kibirlenip) yüz çevirme! Yeryüzünde şımarık yürüme! Zira Allah kibir taslayanı, kendini beğenip övüneni sevmez. Yürüyüşünde mutedil (ölçülü) ol. Sesini alçalt. Çünkü seslerin en çirkini elbet eşeklerin sesidir."Kutsal Kitab'ımızda kendisi hakkında "Şüphesiz sen en büyük ahlak üzeresin" buyuran Hz. Muhammet şu hadis-ı şerifleri de islam'ın getirdiği ahlak anlayışı hakkında bize ışık vermektedir:
    - "Ben güzel ahlak'ı tamamlamak için gönderildim."
    - "Sizin en hayırlınız ahlak'ı en iyi olanınızdır."
    - "Sirke balı nasıl bozarsa kötü ahlak da ameli öyle bozar."
    - "Allahım, senden; sıhhat, afiyet ve güzel ahlak dilerim."
    Hz. Muhammet (s.a.v) teorik olarak güzel ahlak'a sahip olmaktan ve kötü ahlaktan sakınmaktan bahsetmekle kalmamış, hayatında bunun en güzel örneğini vermiştir. İslam'ın getirdiği ahlak anlayışını Kur'an-ı Kerim'de veHz. Muhammet (s.a.v) davranışlarında ve onun yolunda yürüyen ashab ile tarih boyunca bunları takip eden önemli kişilerin hayatlarında karşılaşmamız mümkündür.
     
    Son düzenleme: 3 Ekim 2016