Ahde vefa Ahit; söz vermek, bir işi yapmayı kabullenmek anlamına gelir. Ahde vefa ise, verilen sözü tutmak, kabul edilen işi yerine getirmek demektir. Ahde vefa (sözünde durmak,) dürüstlüğün ve sebatın bir sonucudur. Mü'minler şartlar ne olursa olsun verdikleri sözü yerine getirirler. Yaptıkları anlaşmalara sadık lalırlar. Çünkü sözünde durmak, imanın gereğidir. Verdiği sözde durmak, mü'minlerin en önemli özelliğidir. Gerçek bir Müslüman söz verdiği zaman, hiç kimse onun sözünü tutmayacağından endişe etmez. Herkes Müslümanların verdikleri söze veya yaptıkları anlaşmaya sadık kalacaklarını bilir.. Konuyla ilgili olarak Allah'u Teala bir ayeti keriminde şöyle buyurmaktadır: "Mü'minler emanetlerineve verdikleri sözlere riayet ederler." (Mü'minun Suresi:8) Peygamber Efendimiz (s.a.v)'de Müslüman'ın verdiği sözde durmasının ne kadar önemli olduğunu, bunun tersinin ise münafıkların özelliklerinden olduğunu belirterek şöyle buyurmuştur: "Münafığın (iki yüzlülüğün) üç önemli özelliği vardır: konuştuğu zaman yalan söyler. söz verdiğinde sözünde durmaz. Kendisine verilen emanete ihanet eder." (Buhari) İnsanoğlunun vermiş olduğu ve yerine getirmek için çok titiz davranması gereken en önemli söz, Rabbine karşı verdiği sözdür. Daha ruhlar aleminde iken insanlara Allah'u Teala "Ben sizin Rabbiniz değilmiyim?" diye sormuş ve insanlar da "Evet sen bizim Rabbimizsin." diye karşılık vermişlerdir. (Araf Suresi: 172) Ahde vefa konusunda en büyük örnek şüphesiz Allah'ın Rasulu (sallallahu aleyhi vesellem)'dir. Habeşistan krelı, Necaşi'nin heyeti Medine'ye geldiklerinde Rasulullah (s.a.v) onlra bizzat hizmette bulundu. Sahabe, "biz hizmet yapalım" deyince o şöyle buyurdu: "Onlar ashabıma hizmet etmişlerdi. Ben de aynı şekiilde onları mükafatlandırmak istiyorum." (Beyhaki, Delailu'n Nubvveh)