Sarhoşun hali Sokak ortasında bir adam, ayakta zor duruyor. Gelip geçenler hor bakışlarla " önüne baksana sarhoş herif", "aşağılık mahluk", "ahlaksız berduş" gibi sözlerle hakaret ediyorlar. Tam bu esnada, herkesin hürmet ettiği, duasını talep ettiği şeyh efendi sokağın başında görünüyor. Kalabalığın arasından geçerek adama doğru ilerliyor. Adam saygılı bir eda ile kendini toparlamaya çalışıyor ama bir türlü dengede duramıyor. Şeyh efendi, biraz daha ilerliyor ve etrafındakilere şöyle diyor: "Bu kardeşimiz, insanı sarhoş eden bir günah işledi. Bunun işlemiş olduğu günahı hepiniz görebiliyorsunuz. Eğer bütün günahlar insanı sarhoş etseydi, şu sokakta ayık dolaşan bir tek insana bile rastlamak mümkün olmazdı." Şeyhin sözleri dünya durdukça ibret alınacak hikmet incisi. Hiç şüphe yok, günah kötü bir şey. Günah işlemek de öyle. Fakat günahı işleyen kişi sonuçta kardeşimiz. O halde günaha tepki gösterirken şahısları ve şahsiyetleri ayrı tutmaya özen göstermek gerekir. Aksi halde günaha buğzederken büyük bir günaha girilebilir. Bu günah, imanlı bir kalbe ve şahsiyete buğzetme, onu hor görüp kibirlenme günahıdır.
