Ahiret dünyadan daha hayırlıdır Allah, hiçbir şeyi boşuna yaratmaz. Bunda kuşku yoktur. Ne evrensel hareketin birer parçası durumunda bulunan devasa yıldızlar, gezegenler ve bunlardan oluşan galaksiler be de mikroorganizma boyutunda hayat verilen moleküller alemler beyhude yere yaratılmışlardır. Yakın veya uzak, küçük veya büyük evrenin bütün parçacıkları, eşsiz bir planın harika unsurlarıdır. Bunlardan herhangi birinin gereksiz veya yersiz olduğuna hükmetmeye kalkışmak, hiçbir ilim ehlinin cesaret edeceği bir davranış değildir. Dünya "söz konusu evrensel unsurlar içerisinde" küçücük bir kütleye sahip olan, insanların ikamet ettiği bir gezegendir. Evrensel boyutlara nispeten "zerre miktarı küçük bir gezegen olmasına rağmen dünya, insanlar için, evrenin en değerli kütlesidir. O nedenle dünya hayatı hem fiziksel şartları bakımından hem de mahiyeti bakımından değerlendirilmelidir. Dünya, insanlara yaşama imkanı veren sayısız nimetlerin ve canlı cansız ürünlerin neşet ettiği cazip özelliklere sahiptir. Bu yönüyle dünya, insanın bütün duyu organlarına harika lezzetler sunan bir yaşam alanıdır. Dünya hayatının bu çekiciliğine ve damakta bıraktığı harika lezzetlere rağmen, ahiret hayatı söz konusu olduğunda, geçici ve kısa süreliğine faydalanılan tadımlık bir numune olduğu gerçeğiyle karşılaşırız. Evet gerçekte dünya, ahiret hayatının nimetlerini algılayabilmemiz için önümüze konmuş olan tek tadımlık numuneden ibarettir. Fakat bu hakikate gözlerini kapayan insanlar, dünya hayatının geçici lezzetlerine bağlanarak ebedi nimetlerden istifade etme fırsatını kendi elleriyle itmiş oluyorlar. Halbuki ahiret hayatının nimetleri hem ebedi hem de çok daha güzeldir.
