Adet bittikten sonra abdest almadan ilişkiye girilirmi

Konusu 'Hanımlara özel' forumundadır ve Lasey tarafından 3 Ekim 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Kadının adeti bittikten sonra gusletmeden cima yapılır mı?

    Bakara süresinin 222. ayetinde Allah Azze ve celle şöyle buyurmaktadır:

    “Sana kadınlardaki kanamaları soruyorlar. De ki, o bir eziyettir; kanamanın olduğu günlerinde onları rahat bırakın. Temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. Tertemiz oldular mı, onlara Allah‘ın size buyurduğu yerden yaklaşın. Allah tevbe edenleri sever, tertemiz olanları da sever.”

    Yukarıdaki ayete göre adet esnasında yasak olan cinsel ilişkinin helal olabilmesi için iki şart bulunmaktadır:

    1. Kadının adetinin bitmesi gerekir.

    2. Kadının tertemiz olması, yani gusletmesi/yıkanması gerekir.

    Adeti sona eren bayan gusletmedikçe kendisiyle cinsi münasebette bulunmanın helal olmadığı hususunda Şafii, Maliki ve Hanbeli mezhepleri başta olmak üzere ulemanın büyük çoğunluğu görüş birliğine varmıştır. Sadece Hanefiler, adet kanının belirli adet süresinin sonunda kesilmesi halinde bir namaz vakti geçtikten sonra gusül yapılmasa da cinsi münasebetin caiz olacağını söylemişlerdir. (Yunus Vehbi Yavuz, “Hayız”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, c: 17, s: 53.)

    Hanefilere göre adetin azami süresi olan on gün geçince, boy abdesti almadan da cinsel ilişkide bulunmak helal olur. Fakat adeti bu süreden daha kısa olan bir kadının, adeti bitip kanının kesilmesiyle hemen cinsel ilişkide bulunması helal olmaz. Böyle bir durumda cinsel ilişkide bulunmanın helal olabilmesi için kadının ya gusletmiş olması ya da üzerinden bir namaz vakti geçmiş olması ya da bir özründen dolayı teyemmüm edip onunla nafile de olsa bir namaz kılması gerekir. (Mehmet Şener, “Hayız”, İslam’da İnanç İbadet Ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, İlmî Müşavir Ve Redaktör: İbrahim Kâfi Dönmez, İstanbul, 1997, c: 2, s: 218)

    Ebu Hanife’nin bu görüşte olmasının delili şudur:

    “Allah Azze ve celle, “Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın” hitabı, onlara yaklaşmayı yasaklamış ve bu yasağın, onların adetten kesilmeleriyle son bulacağını ifade etmiştir. Kadınların adetten kesilmeleri bu yasağın sona ermesine sebep olunca, adetleri sona erdiğinde yasağın söz konusu olmaması gerekir.”

    Râzî, tefsirinde el-Kâdî’nin (muhtemelen Kadı Abdulcebbâr ?), Ebu Hanife’nin görüşüne şu şekilde cevap verdiğini kaydeder:

    “Eğer Allah Teala ayette sadece, “Temizleninceye kadar” ifadesini söylemiş olsaydı, sizin söylediğiniz son derece uygun olurdu. Ama Cenab-ı Allah bu emrine, “İyice temizlendiklerinde…” kaydını da ilave edince, bu iki ifadenin hepsi birden bu yasağın sona erme sebebi olmuş olur. Bu, bir kimse “Eve girinceye kadar, falancayla konuşma. Girdikten sonra gönlü hoş olursa onunla konuş” demesi gibidir. O kimsenin konuşabilmesinin, bu iki şartın ikisine birden bağlanmış olması gerekir. Bu böyle olunca, adetten kesildikten sonra onun mutlaka temizlenmesi de gerekir. (Fahreddîn er-Râzî, et-Tefsîru’l-Kebîr, c: 6, s: 419, Bakara sûresi 222. ayetin tefsiri)

    Delillere bakıldığında çoğunluğun görüşünün isabetli olduğu, yani adeti biten kadının gusül abdesti almadan eşi ile ilişkiye giremeyeceği anlaşılmaktadır.